MÜNİR KARALOĞLU

İçişleri Bakanlığı, Japonya Ulusal Afet Yönetim Kurumu (JICA) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) işbirliğinde belediyelerde deprem ve diğer doğal afetler konusunda yapılan çalışmaları değerlendirmek amacıyla “Afet Riski Azaltma ve Deprem İstişare Toplantısı” düzenledi. Vali Münir Karaloğlu’nun da konuşmacı olarak katıldığı toplantıya TBB Başkanı Fatma Şahin ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta da katıldı.

Risk Ve Kriz Yönetimi Diye İkiye Ayırmalıyız
Toplantıda tecrübelerini paylaşan Vali Karaloğlu, deprem hazırlıklarını riski yönetme ve krizi yönetme safhası olmak üzere ikiye ayırdı.

Risk döneminin iyi yönetildiği takdirde kriz yönetiminin de daha rahat yönetileceğine vurgu yapan Vali Karaloğlu “Şimdi Türkiye’ye baktığımızda özellikle depreme hazırlık sürecinde Marmara Depremi öncesinde gerçekten eksiğimiz çok fazlaydı ama Marmara Depremi ve sonrasında yaşanan Van Depremi de dahil olmak üzere her depremde kamu olarak, toplum olarak kendimize dersler çıkardık. Hazırlık safhasında çok ciddi iyileşmeler yaptık. Marmara Depreminde arama kurtarmada ve sağlık müdahalesinde çok kötüydük. AFAD Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı bünyemizde UMKE birimi aslında Marmara Depreminin bir sonucunda oluşturulmuştur” dedi.

Van Depremi Milat Oldu
Van depreminden örneklerle konuşmasını sürdüren Karaloğlu “Van Depremine geldiğimizde gördük ki bunlar tamam ama kentsel dönüşümü gerçekleştirmezsek biz bu afete hazırlık kısmını tamamlayamayacağız. O günkü Başbakanımız bugünkü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ‘Neye mal olursa olsun’ diyerek riskli alanların dönüştürülmesi ile ilgili yasa çıkarılmasını sağladı ve Türkiye’de kentsel dönüşümde Van depremi milat kabul edildi. Kentsel dönüşümde çok ciddi bir ivme oluşturuldu. Ancak bugün hâlâ istediğimiz noktada değiliz. Bu hazırlık safhası sadece kamu kurumlarının, belediyelerin, sivil toplumun yapacağı bir iş değil toplumun tüm kesimlerini bu hazırlık safhasının içine koymak lazım” ifadelerini kullandı.

Konutun Tabut Olmasın
Kentsel Dönüşüm konusunda vatandaşlara çağrıda bulunan Vali Karaloğlu “Eğer vatandaşın riskli bölgede bir konutu varsa ve bunun kentsel dönüşümde dönüştürülmesi gerekiyorsa vatandaşın şunun hesabını yapması lazım ‘Benim yine bir konutum olsun ama yaşanacak afette bana bir tabut olmasın. Afetten sonra da sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam edeyim’ demesi lazım. Ama vatandaşımız riskli alanda bir konutu varken dört de çocuğu da varsa bu alandan dört konut nasıl çıkarırım diye hesap yapıyor. Toplumu buna hazırlamamız lazım” dedi.

Ayrımı İyi Gözetmeliyiz
Türkiye’nin kriz yönetiminde muhteşem bir kapasitesi olduğuna dikkat çeken Vali Karaloğlu “Bunu hem Van Depremini yaşamış ve yönetmiş bir yönetici olarak hem de son Elazığ depreminde ülkemizin, hükümetimizin, belediyelerimizin, sivil toplumumuzun vermiş olduğu reaksiyonla ifade etmek isterim ki kriz yönetiminde dünyada en iyi ülkelerden bir tanesiyiz. O zaman bu konuda şöyle söylenebilir. Biz afete hazırlıkta Japon dostlarımız gibi davranmalı, kriz oluştuğunda da Türk gibi davranmalıyız. Bu iki şeyi birleştirmemiz lazım. Onlar da maalesef kriz yönetmede bizim kadar iyi değiller. Onların da bizden kriz yönetimi noktasında alacakları, öğrenecekleri çok şey olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Afet anında toplumun psikolojisini etkileyecek kirli ve gerçek dışı bilgileri engellemenin de çok önemli olduğunu belirten Vali Karaloğlu bu konuda vatandaşların doğru bilgilendirilmesi ve kamuoyunun yapılan çalışmalar hakkında haberdar olması için yöneticilerin teyakkuzda olup algıyı kontrol etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yardım Kolisi Bilinci Oluşturulmalı
Afet anında en büyük sorunlardan bir tanesinin de yardım çuvalları olduğuna değinen Vali Karaloğlu afet bölgesine gönderilen 50’şer kiloluk yardımların  ailelere dağıtılmasının çok zor olduğunu ve en kolay yardım şeklinin Ramazan kolilerine benzer yardım kolileri olduğunu ifade etti. Afetzedelere yardım gönderecek sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve hayırseverlerin yapacakları yardımları, koliler şeklinde göndermelerinin önemine dikkat çekti.